Sağlıklı yaşama giden yolda ilk adımınızı atmaya mı hazırlanıyorsunuz? Yoksa uzun zamandır düzenli egzersiz yapıyor ve neden bitkin hissetmeye başladığınızı mı merak ediyorsunuz? Unutmayın spor, egzersiz ya da antrenman işin yalnızca bir boyutudur. Sağlıklı yaşamanın bir diğer boyutu da sağlıklı beslenmedir.Hele ki düzenli spor yapan biriyseniz, çok daha dikkatli ve bilinçli olmanız gereklidir.
Öncelikle yaptığınız sporun türü ve o sporu yapma amacınız büyük önem taşır. Eğer kilo sorununuz yoksa ve sağlıklı olmak veya yalnızca keyif aldığınız için spor yapıyorsanız, bedeninizin enerji ve protein ihtiyaçlarını karşılamalısınız Eğer kilo vermeye çalışıyorsanız, biraz daha dikkatli olmalısınız. Yediğiniz her şeyde enerji olacağından, besin değeri yüksek, enerji değeri düşük gıdalara yönelmelisiniz.
Genelde, güç sporu yapanların daha çok proteine ihtiyaç duyduğu şeklinde bir algı olsa da, bu tam olarak doğru değildir. Dayanıklılık sporu yapanların, protein ihtiyaçları daha fazladır. Yani bir maraton koşucusunun protein ihtiyacı, vücut geliştirme sporu yapan birininkine kıyasla daha fazladır.
Özellikle koşu ya da bisiklet gibi bir sporla uğraşıyorsanız, yeteri kadar protein almanız gereklidir. Haftada 3-4 defa koşuya çıkıyorsanız ve her defasında bir saat ve üzeri sürelerde koşular yapıyorsanız, uzun mesafe koştuğunuzu varsayabilirsiniz. Bu kadar uzun süreler yapılan antrenmanlarda, kaslar dinlenmeksizin çalışır. Bu sırada enerji stoklarını yenileme olanağı da yoktur. Bununla beraber kasların, uzun süre ve dinlenmeden çalışmanın yarattığı baskının etkilerinden kurtulabilmesi ve toparlanabilmesi için, yeteri kadar protein aldığınızdan ve enerji stoklarını yenilediğinizden emin olmalısınız.
Proteinlerin yanı sıra, yeteri kadar karbonhidrat da almanız gereklidir. Eğer kilo vermek için spor yapıyorsanız, karbonhidrat tüketimi konusunda dikkatli olmakta fayda var. Fazla karbonhidrat tüketmek, kilo verme çabalarınızı sekteye uğratabilir. Ancak hiç karbonhidrat almamak da, beyninizi, vücudunuzun aç kaldığı yanılgısına düşürecek ve yağ depolama eğiliminizi arttıracaktır. Bununla beraber, egzersizlere başladığınızda, yağ yakma aşamasına geçene kadar yetecek, hazır enerji stoklarınızın da olması gerekir. Aksi takdirde, bitkinlik ve hâlsizlik ve bir sonraki egzersizde isteksizlik ortaya çıkabilir. Ayrıca egzersizleriniz keyif olmaktan çıkıp çekilmez hâle gelebilir. Bu durumla karşılaşmamak ve kilo verme çabalarınızı israf etmemek için, karbonhidrat ihtiyaçlarınızı, meyvelerden karşılamanız yerinde olur. Elma, armut, kayısı, şeftali gibi bol lifli meyveler hem kan şekerinizde ani dalgalanmalara neden olmaz hem de spor sırasında kaybedeceğiniz elektrolitleri kazanmanıza yardımcı olur. Burada bir hatırlatma daha yapmak isterim; meyveleri yiyin, sularını içmeyin. Meyve suyunda bolca enerji vardır; fakat bizi tok tutması için ihtiyaç duyduğumuz posadan yoksundurlar.
Yağlara gelince; evin dışında çok yemek yiyen biriyseniz, dışarıda yediklerinize ne kadar yağ katıldığını denetleme şansınız yoktur. Bu yüzden ben, kendim yemek yaptığımda hiç yağ koymamayı tercih ederim. Peynir, süt, yoğurt gibi gıdalardan tüketiyorsanız, nasılsa bunların içindeki faydalı yağlardan yeteri kadar alıyorsunuzdur. Bunun dışında da sağlıklı kabul edilen; tereyağı, zeytinyağı gibi yağlardan çok az miktarda tüketebilirsiniz. Sıvı olmasına rağmen, mısırözü yağından uzak durmanızda fayda var.
Unutmayın ki aç kalmak, zayıflamak anlamına gelmez. Sağlığınızı bozmadan zayıflamak için diyet, yani bilinçli beslenme de en az spor kadar önemlidir. Gerisi de yalnızca sabrınıza ve azminize kalıyor. Sağlıklı besinler ve sporla dolu bir yaşam dilerim.
0 yorum:
Yorum Gönder